Sevgili köşe yazarımız Diyetisyen Melina Ezgi Tosun’un Bihaber.TR sitemiz için yazdığı yazısını sizler için paylaşmak istedik.
Bugün 26 yaşımın son günü.
İçimde güneşli bir bahar havası var.
Antalya’da sokaklar çiçek açtı,
Hava narenciye kokuyor.
Toroslar, güçlü bir sessizlikle bekliyor.
Ve deniz…
Her zamanki gibi sabırla, dinginlikle
Kalbimi okşuyor.
İçimde tarifsiz bir huzur…
Zaman sanki yavaşlıyor,
Ve ben, durup her şeyi daha derin hissedebiliyorum.
Bu yıl…
Daha çok deniz kokusu alacağım,
Daha çok kitap okuyacağım,
Daha çok seveceğim.
İçten, derin, karşılıksız.
Gezmek istiyorum bolca…
Yeni şehirler, yeni tatlar, yeni gökyüzleri…
Bir yılı daha geride bırakırken, içimde derin bir şükran duygusu var.
Zaman hızla geçiyor ama bu yıl bana bir gerçeği tekrar hatırlattı:
Hayat, güzelliğini içinde taşıdığı özel insanlarla kazanıyor.
Beni özel ve değerli hissettiren,
Güvende ve zarafetle seven insanlar…
Ve ben artık biliyorum:
Hayat, kalabalıklarla değil; derin bağlarla yaşanmalı.
Yanında kendinden eksilmeden durabildiğin insanlar gerek bu yolculukta.
Sevgi; bir savurganlık değil, zarafetle sunulması gereken bir emek.
Kalbimiz cömert olmalı,
Varlığıyla huzur getiren, yanında “kendim” gibi hissettirenlerle.
Değer gördüğüm yerdeyim. Sadece orada…
Ve ben…
Yalnızca huzur bulduğum yerde kalacağım.
Sadece değerli hissettiğim anlara tutunacağım.
Bu yıl,
Beni içtenlikle seven,
Varlığıyla dinginlik veren,
Mutluluğum için çaba gösteren insanlara daha yakın olacağım.
Ve başarı…
Hayallerime, emeğime ve sabrıma sadık kalarak yürüdüğüm her adım,
Kendime verdiğim en büyük armağan.
Ve etrafımda, başarıyı kutlayacak
insanlar olacak.
Her küçük zaferimi kutlayan,
beni yükselten,
ve her zorlandığımda yanımda duran
kaliteli insanlarla birlikte
başarı, anlam kazanacak.
26, bana öğretti…
Her şeyin hemen olmasını istemekten vazgeçmeyi.
Sabretmenin ne kadar zarif bir direniş olduğunu…
Kimi gün hiçbir şey yapmadan geçirdiğim saatlerin bile,
aslında iyileşme olduğunu öğretti.
Bana öğretti:
Kendimi affetmeyi.
Yarım kaldığım yerlerde bile kendime sarılmayı.
Herkese yetişmek zorunda olmadığımı…
Ama kendimden kaçarsam hiçbir yere varamayacağımı.
Öğretti ki;
Başarı, dışarıdan gelen övgülerde değil,
içimde sessizce filizlenen bir huzurdaymış. Bir ödül almak değil,
içsel bir tatmin bulmakta gizliymiş.
26 bana
daha az konuşup daha çok hissetmeyi öğretti.
Büyüdükçe sertleşmenin değil,
yumuşak kalabilmenin gerçek güç olduğunu.
26 bana
Huzur, kimsenin getireceği bir şey değilmiş.
Huzur, kendi içindeki dağınıklığı topladığında,
iç sesinle barıştığında gelirmiş usulca,
ayak seslerini bile duymadan…
Ve sevgi…
Bana sevginin, yalnızca bir duygu değil,
bir çaba ve fedakarlık olduğunu öğretti.
Sevgi, her gün verilen bir emek,
güçlü bir bağ kurmak için atılan adımlar.
Gerçek sevgi, sabırla büyütülen bir çiçek gibi.
Ve şimdi 27…
Hoş geldin.
Seni tüm kalbimle bekliyorum.
Kaynak: Bihaber.TR köşe yazarı Meline Ezgi Tosun, iyi ki doğdun…
Bir Cevap Yaz
